27 Nisan 2011 Çarşamba

Full Moon, Buddha Yıllar Önce Bu Gün Aydınlanmış


Bugün, önemli gün.. 19 Mart Dolunayı . Yıllardır ay hiçbir zaman bu kadar dünyaya yakın olmamış. Belki de Tokyo’daki depremlerin sebebi budur diye düşündüm. 19 mart dolunayının önemli olmasının sebebi Buddha’nın yılın bu dönemindeki dolunayda Boddhi ağacının altında aydınlanmış olması. Buddha aydınlandıktan sonra 15 gün boyunca bir sürü mucize gerçekleşmiş. Bugün tüm sevdiklerim ve sevmediklerim için dua etmeliyim diye düşündüm. Kararlıydım hiç ayorım yapmayacaktım. Herkes bu günden nasibini almalıydı
Sabah saat 7:00 da meditasyon dersine gittim. Hocamız Geshe Ven. Ngawang Sonam Sabah monklarla özel praying yapacaklarından 9:30 daki derse geç gelebileceğini söyledi. Bende dualarıma bir an evvel başlamak için dersten önce Mahabodhi temple’ına gitmeye karar verdim. Root inst. biraz şehrin dışındaydı, araç bulmak için biraz yürüyüp ana yola çıkmam gerekiyordu ama neyse ki şanslıydım Root int. çıkış kapısında bisikletli bir rikşa beni bekliyordu. Bisikletli rikşaya binip Mahabodhi temple’ın yakınlarında indim. Temple gidiş yolunda sabahın erken saati olmasına rağmen bir sürü satıcı ve dilenci vardı. Aza etmeniz için kuş, buddha heykeli, mala, süs eşyası, bindi ne ararsanız satıyorlardı. Alışveriş işini 23 Marta bıraktığımdan hızlıca temple’a doğru yürümeye devam ettim. Temple etrafında birkaç kez tur attıktan sonra Buddha tree’nin yakınında bir yerde oturup sevdiğim ve sevmediğim tüm herkes için dua ettim. Bu arada rüzgar estikçe bizim meşhur Buddha ağacının yaprakları dökülüyordu. Birkaç kenarı yırtık Buddha yaprağı toplamayı becerdim. Becerdim diyorum,çünkü bu yapraklara sahip olmak isteyen sadece ben değildim. Önümde oturan monk bu çabamı fark etmiş olacak ki bana düzgün bir buddha yaprağı hediye etti. Otururken sağ karşımda tekerlikli sandalye dikkatimi çekti.

Bu yaşlı adam geçen sene Dalai Lama Teaching’te, Holiness’i giriş ve çıkışta sürekli gözleyen yaşlı amcaydı. Mavi gözleri beyaz saç ve sakalı vardı. Buradayken üstü başı biraz kirlenmişti. Amca ölmeden önce aydınlanmak adına bütün kutsal yerleri gezip kutsal olan herkesle tanışmaya niyetlenmiş olmalıydı. Saatimi kontrol ettim derse yetişmek için 35 dakikam vardı. Yavaş yavaş çıkışa doğru ilerlemek iyi olur diye düşündüm. Ve yürümeye başladım, tam tekerlekli sandalyeki yaşlı amcanın önünden geçiyorum ki bana kalkmak istiyorum dediğini duydum. Önce şaşırdım. Etrafıma bakındım. Evet bu talep bana yapılmıştı. Amcayı ayağa kaldırmaya çalıştım ama tek başıma yapamıyordum. Yanımdan geçen Avrupalı iki genç çocuktan biri yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu. Ve birlikte yaşlı amcayı ayağa kaldırdık. Bu sefer yaşlı amca tuvalete gitmek istiyorum dedi. Hoppala.. derse geç kalacaktım. Ama tam da Buddha tree’nin önünde herkese dua edip de sonra da yardım isteyene yardım etmemek olmazdı. Her olanın bir anlamı var dedim ve tuvaletin yukarıda manastırın girişinde olduğunu öğrendim. Yaşlı amcayı tekerlekli sandalyesine oturttuktan sonra onu itmeye başladım. Bu arada tekrar bir şeyler söylediğini duydum. Ağız kısmına doğru eğildiğimde yanında duran monkunda gelmesini istediğini söyledi. Yanındaki monkta manastıra gelen kişilerden donation kabul eden monklardandı. Ve yaşlı adamı ona teslim edebilirdim. Monka bir miktar para verdikten sonra tam yanlarından ayrılacaktım ki yaşlı amca arabayı benim sürmemi istediğini söyledi. Hoppala çattık diye düşünüyordum ki tekrar bulunduğum yeri kendime hatırlattım. Adam yardım talep ediyor ise yardım etmeliydim. Ve birlikte tuvalete gittik. Tuvaletin girişinde tekerlikli sandalyeyi monka bıraktım. Bizim yaşlı amca tuvalete kadar dayanamadı ve monkun yardımıyla duvarın kenarına tuvaletini yapıverdi. Sonra ne mi oldu ? sonrasında tekerlekli sandalyeye tekrar oturma ritüelimiz başladı. Yaşlı amca her şeyi santim santim hesaplıyordu. Sandalyede oturduğu bölümdeki yastığın konumu, koltuk değneği, su şisesi ve elmasının nerede duracağı, sandalyenin hangi yönde duracağı gibi bir sürü ince detaylar sonrasında 3 oturma teşebbüsünün sonuncusunda içine sinmiş olmalıydı ki şimdi tamam dedi. 3 kere slow motion tekerlekli sandalyeye oturma ritüelini yaparken sabır konusunda gerçekten sınandığıma inandım. Dersin başlamasına 7 dakika vardı. Hemen acele edersem 3-4 dakika gecikme ile root int.’e varmış olabilirdim. Yaşlı amcaya derse yetişmem gerektiğini söyledim. O da bana ismimim ne olduğu, nereli olduğum, buraya nasıl geldiğim gibi sorular sormaya başladı. Sabırla hepsini yanıtladım. Ve sonra artık gitmek istediğimi söyledim. Ve monka biraz daha para verip onu Buddha tree’nin bulunduğu yere yaşlı adamı götürmesini rica ettim. Amma velakin bizim yaşlı amca illa kendisini, benim götürmemi istiyordu. Hadi Sibel, madem amca istiyor yapmalısın diyordu. Diğer ses ise geç kalırsan hocana büyük saygısızlık yapmış olursun diyordu. Hem bu derslerin sonunda aydınlanma ihtimalim vardı ve bu durumda sadece bu yaşlı amcaya değil diğer tüm insanlara yardım etmiş olabilecektim gibi küçük hesap yapıp bağrıma taş basarak derse yetişmem gerektiğini söyleyerek monka biraz daha para verdikten sonra hızla oradan ayrıldım. Hızla gidebilmek için motor rikşa kiraladım. Sınıfa geldiğinde hocanın henüz gelmediğini gördüm ve rahatladım. Ter içindeydim. Ve hoca ben geldikten bir dakika sonra içeri girdi. Zamanlamam harikaydı.
Dersin başında hocamız günün önemine istinaden Buddha’nın aydınlandıktan sonra etrafındaki insanlara öğrettiği 4 noble truth öğretisini bizimle paylaştı. Bugün öğleden sonraki dersimiz Mahabodhi temple’daki Boddhi ağacının tam karşısında yapılacak “ Guru Puja” sebebiyle yapılmayacaktı. Geshe Ven. Ngawang Sonam isteyenlerin Guru Puja’ya katılabileceğini söyledi. Ve tabii ki ben puja’ya gitmeyi seçtim.

Sınıftan puja’ya katılan bir ben, bir de Bodhgaya ‘da yaşayan İspanyol dostum vardık. Diğerleri ise Kurs koordinatörü, root inst manager’ı David , buradaki residencelardan Fransız bir hanım ve diğer monklar ile Lamalardı. Güzel bir Guru Pujasından sonra arınmış olarak root int.’ne geri döndük. Akşam 7 gibi tekrar Mahabodhi temple’a Light Offering ritueli için gidecektik. Bu gece Light Offering ritüelinin son gecesiydi. Puja’dan sonra odama geldim ve yazılarımı yazdım. Akşam 7’de tekrar Mahabodhi temple’daydım.

Jimi, David, kliniğin doktorlarından Judy ve Ahmet, daimi residencelarından Fransız Ms Liu ve eğitimde yan tarafımda oturan ispanyol dostum ile birlikte Light Offering praying ile akşamın önemine istinaden Mutiply Mantra, King of Prayers, Long life mantra , Lama tsong Khapa’s teaching mantralarını okuduk. Etraf sivrisinek kaynıyordu, bu sefer hazırlıklıydım yanımda çorap getirmiştim:) Duaları okurken çoraplarımı giydim
Bugün tam 3 kez bu temple uğrayıp herkes için dua etmiş oldum. Hem dolunay hem de Buddha’nın aydınlanmış olduğu gün olması sebebiyle bu duaların yerine ulaşmış olduğunu düşünüyorum.
Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder