27 Nisan 2011 Çarşamba

Mingun’a Tekneyle Gidiyoruz


Bugün tekne ile Mingun’a gideceğiz. Sabah kahvaltıdan önce rehberimiz Jef bize farkındalık meditasyonu yaptırdı . Aslında geziye başladığımız günden beri sabah erkenden uçağımızın olmadığı sabahlarda saat 6:30 da buluşup streching ve yoga hareketleri saat 7:00 da da meditasyon yapıyorduk. Bizimki hem kültür gezisi hem de spirituel bir gezi oldu. Kahvaltıdan sonra içerisinde 729 adet küçük beyaz pagodanın yer aldığı, her pagodanın içinde ise Buddha’nın öğretilerine ait tabletlerin bulunduğu

Mahalokamarazein Kuthodaw pagoda’sına gittik. Burada dünyanın en büyük kitabı bulunuyordu. Girişte Buddha’ya saygılarımızı sunmak üzere çiçek satan Burmalılardan yasemin ve nilüfer çicek demetlerimizi aldık ve Buddha’ya saygılarımızı sunduk.
Mahalokamarazein Kuthodaw pagoda’dan sonra otobüsümüzü binip bizi Mingun’a götürecek teknenin demir attığı rıhtıma gittik. Teknemiz çok fiyakalıydı. Bambudan son derece rahat şezlonglara uzanarak hafif esen rüzgar eşliğinde yol aldık. Nehrin suyu çok sakindi. Bir saat süren yolculuğumuzdan sonra Mingun’a vardık. Tekne kıyıya yaklaşır yaklaşmaz kumsalda 4 adet taxi beliriverdi. Taksiler, eşek kulaklı iki öküzün çektiği 4 kişilik son derece lüks araçlardı
Mingun 1800 yıllarında kurulmuş bir şehirdi. Şehirdeki en önemli Pagoda Sagaing Pagodasıydı. 1975 yılındaki depremden dolayı pagodanın iki tarafı boydan boya çatlamıştı. En tepesinden tüm Mingun’un rahatça görünebiliyordu. Sagaing pagodasının 100 metre ilerisinde dünyanın ikinci büyük zilinin olduğunu öğrendik oraya doğru yürüdük. Bu arada dünyanın birinci çanı Moskova’daymış.

Artık dönüş zamanı gelmişti. Öküzlü taksi bizi teknenin demir aldığı yere götürdü ve tekrar püfür püfür esen rüzgarla serinleyerek Mandalay’a geri döndük. Kıyıya çıktıktan sonra bir çin restaurantında yemek yedik ve Mynmar( Burma) ’daki son durağımız Yangon’a gitmek üzere havaalanına doğru yol aldık. Bu akşam Yangon’da Yuzana Hotel’de kalacaktık.
Tekrar Mingalabar Yangon şehri !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder