27 Nisan 2011 Çarşamba

Kora Yolunda Tibetli Bema ile Tanışıyorum


12 Mart.günü sabahı erkenden her zamanki gibi kora yolundaki yürüyüşüme çıktım. Sol tarafımda yürüyen Tibetli bir kadın dikkatimi çekti. Ona doğru baktığımda göz göze geldik ve birbirimize gülümsedik. Malumunuz sohbetimiz başladı. Tibetli güzel bayan nereden geldiğim, burada ne kadar kalacağım konusunda sorular sormaya başladı. Hem yürüyor hem de sohbet ediyorduk. Bema, TSV ‘de çalışıyordu ve 3 oğlu vardı. Eşi TCV ( Tibetian children Village ) marangoz olarak çalışırken emekli olmuştu. Eşi emekli olduktan sonra Bema TCV’de çalışmaya başlamıştı. Kora yolundaki yürüyüşümüz bittikten sonra Bema ile Dalai Lama’nın manastırına gittik. Manastır binasının içinde, Tara veya Avaloketeshara’nın heykellerinin bulunduğu yerde meditasyon yapacağımdan Bema’ya dostluğu için teşekkür ettim ve yarım saat kadar meditasyon yaptım. Meditasyonum bittikten sonra merdivenlerden aşağıya inip dışarıya çıkıyorken yolda Belinda ile karşılaştım. Birlikte aşağıya doğru inerken Tibetli bir sürü bayanın manastırın bahçesinde

51.nci Woman Uprasing kutlamaları kapsamında toplandığını fark ettik. Yine bir sürü medyadan katılımcı gelmişti. Kutlamaların yapıldığı bahçede kendimize yer ararken uzaktan Bema’nın bize el ettiğini, kutlamaları izlememiz için yanına çağırdığını fark ettim. Tibetli kadın ve nunların elinde Tibetin özgürlüğüne dair pankartlar yer alıyordu. Belinda ile birlikte Bema’nın oturduğu yere gidip biz de kutlamaları izlemeye başladık. Önce kadınlar komitesi başkanı sonra Dalai Lama’nın erkek kardeşin karısı konuşma yaptı. Çok fazla Tibetli izleyici olmaması beni çok şaşırtmıştı.

Konuşmaların hepsi bitince Bema, kadınlar grubunun aşağı Dharamshala’ya doğru yürüyüş yapacakları bilgisini verdi. Aşağı Dharamshala’ya kadar yürümek pek işime gelmiyordu. Belinda’ya baktım. O da benimle aynı düşüncedeydi. Bema ile vedalaşıp “All Day Coffe shop” a kahvaltı etmeye gittik. Ve işte burada Sevgili Belinda sayesinde Dharamshala sosyetesi ile tanışma fırsatını edindim.
Cafe’de Belinda sayesinde 2 bayanla tanıştım. İçlerinden Vicki’nin enteresan bir hikayesi vardı. Vicki, 1975 yılında erkek arkadaşının Budizm ile ilgileniyor olması sebebiyle varını yoğunu satıp Hindistan’a gelmiş. Hindistan’a geldiğinde ise erkek arkadaşının 16.Karmapa’ya hizmet vermeye başladığını görür. Bu beklemedik bir durumdur. Ayrıca erkek arkadaşının onun yokluğunda grupta yaşayan bir çiftin karısıyla ilişkiye girdiğini fark eder ve tabiki bu duruma önceleri çok bozulur. Ayrıca erkek arkadaşı ile birlikte olabilmek için varını yoğunu sattığı için de ülkesine de hemen geriye dönemeyeceğini karar verince , bir süreliğine Karmapa komitesi ile birlikte yaşamaya başlamış. Aradan bir müddet geçtikten sonra, topluluk içinde onun da görev alması gerektiğini söylemişler ve herhangi bir kaynak tahsis etmeden yiyecek sağlama görevini vermişler. O da bir şekilde gruba yiyecek sağlamış. Bir müddet bu şekilde hayatını devam ettiriyorken, biraz da Budizmi keşfedeyim diyerek , Dalai Lama’nın bir eğitimine katılıyor. Dalai Lama, her zamanki gibi eğitimin başında halkı selamlarken bizim Vicki’ye doğru bakarak gülümsüyor. Vicki ilk önce Dalai Lama’nın arkasındaki birine gülümsediğini düşünsede, Dalai Lama’nın kendisine gülümsediğini anlamışve işte o an belki de sonraki hayatının gidişatını belirlemiş . İleriki tarihlerde Vicki Tibet’ten Hindistan’a göç eden Tibet halkının tanıtım çalışmalarına katılmış, bazı zamanlarda ise İngilizce eğitmenliği yapmış. Ve o zamandan bu yana da Hindistan’da Tibet için gönüllü çalışmalar yapmaya devam ediyormuş. Sonuç olarak Dalai Lama seneler önce Vicki’ye gülümsemiş olması boşuna değilmiş. Bu da Dalai Lama’nın clairvoyant olduğunu gösteren bir işaret bence.
Belinda’nın beni tanıştırdığı diğer bayan ise Tema idi. Tema biraz aggressive bir hatundu, konuşurken hemen parlayabiliyordu. Geçmiş tecrübeme göre böyle kişiler temelde iyi insan oldukları halde öfkesini bastırmakta zorlanırlar. Onlarla birlikteyken yapabileceğiniz en iyi şey şevkatle dinlemektir. Dinlerken dilmiyormuş gibi yapamazsınız çünkü algıları çok gelişmiş olduğundan hemen bu durumu fark edebilirler. İlk hareketi onların yapmasını beklemeniz en doğru davranış olur.Sonuçta hem değişik insanları tanımış ve de keyifli zaman geçirmiştim.
Tanışma toplantısı sırasında 17.Karmapa ile ilgili enteresan söylentilerden bahsedildi. Karmapa’nın kasasında büyük bir miktarda çin parası yuen bulunmuştu. Acaba Karmapa Çinlilerin casusu olabilir miydi? Gazeteler bu haberi ilk sayfadan vermişlerdi. Bana göre burada yapılmak istenen 17. Karmapa’nın bulunmasında ön ayak olan Holiness Dalai Lama’nın güvenilirliğinin sorgulanması. Gazetede yazan bilgiye göre sadece çin parası değil, aynı bölümde usd,euro ve rupi de yer alıyormuş. Kaldı ki

Çin’de yaşayan bir sürü Tibetli vardı. Hintli ve Tibetliler ne kadar fakir olsalar da manastıra gittiklerinden offering adı altında küçük, büyük birtakım bağışlar yapıyorlar. Öyle ki bu kadar fakirlikte yaptıkları bağışları görünce insanın bağış yapmama gibi bir seçeneği kalmıyor. Örneğin ayakkabısı yırttık, elbisesi dökülüyor da olsa manastıra offering yapan Hintli ve Tibetli görebilirsiniz. Sonuç olarak 17. Karmapa şu sıralar kendini aklama çalışmaları içindeymiş. Karmapa dedikodusu dışında bir de Dalai Lama’nın statusunun ne olacağı konuşuluyor. Dalai Lama’nın yakın zamanda politik liderlik şapkasını bırakacağı, sadece spirituel lider olarak devam edeceği konuşuluyor. Tibet halkının yönetimi ise tamamen Tibet parlemantosuna bırakılacakmış. Holiness Dalai Lama ise bazı ülke ve kuruluşlar talep geldikçe barış konuşmaları ve/veya eğitimler verecekmiş. Benim fikrime gelince; ve Dalai Lama henüz hayattayken Tibet halkının bağımsız bir şekilde kendini yönetme tecrübesini kazanmalarını istiyor. Diğer bir neden ise biraz masalsı olacak ama ; Dalai Lama şu an 75 yaşında. Biliyorsunuz recarne olabilmek yani tekrar istediği yerde doğmak için hazırlık yapması gerekiyor olabilir.
Bugün öğlen kora yolunda tanıştığım Tibetli Bema’nın evinde öğlen yemeğine davet etmişti ve TSV’deki evine gittim. Bema’nın evi 2 oda ve bir mutfaktan oluşuyordu. 3 oğlundan birinde zeka geriliği ve epilepsisi vardı, ilaç kullanıyordu. Öğlen yemeği üzeri Bema’nın diğer oğlu geldi. Bema’nın bu oğlu coğrafya öğretmeni olmak istiyordu, diğeri ise şu an finans okuyordu. Babası TSV deki işinden emekli olduğu için coğrafya öğretmeni olmak isteyen oğul bir müddet okulunu dondurmuştu. Sanırım maddi zorlukları vardı. Üniversiteyi finanse etmek pahalı olabilirdi. Nasıl yardım edebilirim diye aklımdan geçirdim. Neye ihtiyaçları olduğunu sormak o kadar zordu ki yanlış anlayabilirlerdi. Güzel bir öğlen yemeği yedik ve yemek için teşekkür ederek onlardan ayrıldım. Belinda ile buluşup akşama kadar Dharamshala’da vakit geçirdik. Bu akşam Belinda ile Tushita meditasyon merkesindeki 21 Tara pujasına gideceğiz. Başta da yazdığım gibi 21 Tara, en sevdiğim Puja.
Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder